23 Mayıs 2017 Salı
Beni de düşman ettiler gayrı aşka
Artık bu yolda şeytana yoldaş benim
Gezmem sevdanın kuru çöllerinde
Mecnuna attıkları kaya benim taş benim
Ne dünyada vefayı var sanarım
Ne de artık büyüsüne kanarım
Yakarım alâmımı, sanmayın yanarım
Keremi yakıp kavuran ataş benim
Uyandım kahredip bu derin uykuya
Saklandım sevdadan uzak bir kuytuya
Eski halimi attım ben de bir kör kuyuya
Yakup'un gözündeki kanlı yaş benim
Herkes terk etmişse bu köhne huyu
Bana mı kaldı yaşatmak bu duyguyu
Arasa Şirin naçar, bir damla suyu
Gözü kör, kulağı sağır Nakkaş benim.
Açıp sinesini meydana düşenin de
Yüreği sevda ateşinde pişenin de
Bir cenk için koca dağlar aşanın da
Daldığı cephe, girdiği savaş benim
8 Mayıs 2017 Pazartesi
Kapıldım rüzgarına açtım kanadımı
Gönlüm o rüzgarla uçacağını var saydı
Keşke gülmeseydi gözlerin öyle içten
Keşke güzel gamzelerin beni uyarsaydı
Kandım içtenliğine gecelerce sesinin
Açtım paslı kapağını gönül kafesinin
Duymamıştım bile sıcağını nefesinin
Kalbim yine de seni kendine yar saydı
Vuslat diye beklediğim yine kederdi
Ne gam! Yar önüme binbir acı serdi
Başkası olsa kim bilir neler derdi
Dilim kem söz etmeyi yine ar saydı.
Ne sen eğdin bana o çiçekli dallarını
Ne ben açık bıraktım senin yollarını
Doladığında boynuma yine de kollarını
Keşke zaman dursaydı...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)